KENTSEL DÖNÜŞÜME KADIN BAKIŞI 4. ATÖLYE
Tarih 22. 04.2017 kadıköy mimarlar odası temsilicilik toplantı salonu
Katılımcılar
Z.Nurfeşan Ağra,Ülkü Koçar,Filiz Ölçer,Aysel Can Ekşi, Pınar Şen, Neriman Gümüş, Fatma O. Ertürk,Rana Kandemir,Nazife Ilgın Gökorman,{yazısı ile katkıda bulunan} Nilay Durlanık
4.sünü yaptığımız çalıştayda herkesin görüşü alınarak sonbahar da yapılacak bir etkinlikle nihai sonuç raporumuzun yayınlanmasına karar verildi.
İvkad olarak kentsel dönüşüme bakışımızı öncelikle 6306 sayılı kanunun ve yönetmeliğin defalarca değiştirilmesine rağmen ne getirdiğine bakıldı ve bazı tespitler yapıldı.
Bu tesbitlere baktığımızda, öncelikle:
1-cinsiyet ayırımcılığı açısından dönüşümden ilk olarak etkilenen grupların kadınlar ve çocuklar olduğu görülmektedir. Kadınlar yaşam alanlarından ve çocuklarının okul çevresinden ve mahalle kültüründen uzaklaşmakta,gecekondu dayanışmasının yerine apartman kültüründe kendilerini yalnız hissetmektedirler.
Özellikle "rant" odaklı projelerde cinsiyet körü olarak uygulanan bu projelerde kadınların dezavantjları yeniden üretilmekte ve daha da derinleşmektedir.
2-Güvenlik açısından bakıldığında BM habitat Dünya kentleri raporuna göre gecekondu bölgelerinde yaşayan kadınların barınma,sağlık,ulaşımve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle ilgilisorunlar karşısında erkeklerden iki kat daha dezavantajlı olduğu belirtilmektedir. Oysa artık günümüzde kadınlar için her türlü kentsel mekanların ve modern konutların bile güvensiz olduğu ortadadır.
3-Mülkiyet açısından bakıldığında yine kadınların dezavantajlı olduğu görülmektedir. Kadınlar yeni konutlara kavuşsalar bile, eslerinin veya akrabalarının etkisi ile haklarından vazgeçtiklerini görebiliriz. Fikirtepe'de saha çalışmaları yapan başkan yardımcımız Ülkü Koçar'ın bizzat şahit olduğu 20' ye yakın kadının yapmış oldukları şikayetlerde erkeklerin kadınlara baskı yaptığı tapu haklarının ellerinden alındığı,aile içi şiddetin arttığı konusunda tespitleri mevcut. Ayrıca Fikirtepe'de oluşan rantın erkekler tarafından ele alınarak çocukların ve kadınların geleceği düşünülmeden çarçur edildiği gibi şikayetlerin de hızla arttığı görülmektedir. Bu konuda mülkiyete geçilirken kadının haklarıda devlet tarafından korunmalıdır.
4-Planlama açısından baktığımızda,
Kadınlar yaşlılara ve çocuklara baktıklarından, daha çok yeşil alan,engelli ve yaşlıların sağlık hizmetlerine kolay ulaştırılması, bir arada sosyo-kültürel ihtiyaçlarının karşılandıkları ortak mekanların fazla olmasını istemekteler. Dünyada yapılan örneklerdede kent aktörlerinin görüşlerinin alındığı modeller mevcuttur. Bu aktörlerin başında özellikle kadınlar olmalıdır.
Bu genel değerlendirmeler neticesinde arkadaşlarımız görüşlerini yazılı ve sözlü olarak paylaştılar.yaptığımız diğer bir tesbit kent merkezlerinde imar artışları yoğunluk açısından sıkıntı yaratmakta buradaki hak sahipleri tapu lu yerlerini dönüştürmekte zorlanmakta, oysa gecekondu bölgelerinde oturanlar imar rantından yararlanmakta bu da dar gelirli emekli kentli ve yaşlı nüfusun mağdur olmasına sebeb olmakta toplumsal karşıtlık oluşturmaktadır. Devletin bu konuda duyarlı olması,yeni finans kaynakları bularak halkın mağduriyetini gidermesi gerkmektedir.
17 yıldır inşaat mühendisi olarak çalışan Pınar Şen herkesin kendi kapasitesine bakmadan müteahhit olduğunu, çok kötü uygulamaların yapıldığını ve müteahhit sistemine de bir düzen getirilmesi gerektiğini söyledi. O. Ertürk sürdürülebilirliğin kentsel dönüşüme yansıtılması gerektiğini ve şuanda Türkiye'nin kendi standartını hazırlamakta olduğunu bunun için çeşitli toplantılar yapılarak yeni yöntemler belirtildiğini ve Türk sertifikalandırma sistemine geçileceğini belirtti.
Rana Kandemir, mimarın organizasyon yapan kişi olduğunu ve kendisinin de bizzat bu işi yaptığını söyledi bir alan için en az üç yıl çalıştığını insanların olduğundan fazla şekilde rant istediklerini brüt ve net metrekare farkının kafa karıştırdığını, herkesin kendi hakkı olan metrekare üzerinden anlaşma yapması gerektiğini, mimarın burada tarafları anlaştırıcı kişi olması gerektiğini söyleyerek yaşanan gerçekleri ortaya koydu.
Şehir plancısı arkadaşımız Ilgin Gökorman,kendisinin bu süreci gözlemlediğini daha sonra görüşlerini bildireceğini ve kendi meslek tecrübelerini anlattı. Aysel Can Ekşi Üsküdar'da 16 mahallede kentsel dönüşüm sürecinin başlatıldığını beş binlik planların ortada olmadan binlik planların yapıldığını ancak halkın bilinçli olup mahalle planlarına itiraz ettiklerini ve sürecin devam ettiğini bildirdi, ayrıca geçen yaz Mimarlar Odası Kadıköy Temsilciliği'nde yapılan yaz okulu çalışması ile Üsküdar meydan ve çevresi düzenleme projeleri sergisinin halkın üzerinde çok olumlu etki yaptığını belirtti. Neriman Gümüş kentsel dönüşümün çevresel faktörler açısından ele alındığı yazısını, Nilay durlanık kentsel dönüşüme genel bakış açısını özetleyen yazılarını tarafımıza ulaştırmış olup sonbaharda yapılacak nihai sonuç dökümanımız da değerlendirmek üzere, kayda aldık. Bir sonraki toplantımızda, İstanbul'da yapılan uygulamaların SWOT analizlerinin yapılarak ortaya konulması konusunda fikir birliğine varıldı. Ornek olarak Okmeydanı, FIkirtepe, Üsküdar gibi uygulamaların, halka ve şehrimize karşı zayıf ve kuvvetli yanlarının ortaya konulması yöntem olarak belirlendi.
Zeynep Nurfeşan Ağra